top of page

Çocuğum Bazı Sesleri Söyleyemiyor/Telafuz Edemiyor....
Konuşma Sesi Bozukluğu Olabilir mi?

speech intelligibility 3.webp

Ebeveynler çocuklarının konuşma anlaşılırlığı sorunları yaşayabileceğinden endişe duyuyorsa, aşağıdaki soruları sormak ve yanıtlamak faydalı olabilir.
1. Çocuğum akranlarına kıyasla ne kadar net konuşuyor?
Konuşmalarının kendi yaşlarındaki diğer çocukların konuşmalarıyla nasıl karşılaştırıldığını gözlemleyin. Konuşmaları önemli ölçüde daha az net mi yoksa anlaşılması daha mı zor?
2. Yabancılar çocuğumu kolayca anlayabilir mi?
Öğretmenler veya arkadaşlarının ebeveynleri gibi çocuğu tanımayan kişilerin çocuğun söylediklerini kolayca anlayıp anlamadıklarını değerlendirin.
3. Çocuğum iletişim kurmaya çalışırken sık sık hayal kırıklığına uğruyor mu?
Çocuğun hayal kırıklığı belirtileri gösterip göstermediğine veya anlaşılmak için sık sık kendini tekrarlamak zorunda kalıp kalmadığına dikkat edin.
4. Çocuğumun zorlandığı belirli sesler veya kelimeler var mı?
Çocuk için sorunlu görünen belirli sesler, kelimeler veya konuşma türleri olup olmadığını belirleyin.
5. Zaman içinde konuşma netliğinde gözle görülür bir değişiklik oldu mu?
Çocuğun konuşma netliğinin son aylarda veya yıllarda iyileşip iyileşmediğini, aynı kalıp kalmadığını veya kötüleşip kötüleşmediğini düşünün.
6. Çocuğum sözlü talimatları ne kadar iyi anlıyor ve takip ediyor?
Çocuğun sözlü talimatları takip etmekte zorluk çekip çekmediğini değerlendirin; bu, konuşma veya dil ile ilgili daha derin bir soruna işaret ediyor olabilir.
7. Çocuğum, net olmayan konuşmayı telafi etmek için sözlü olmayan iletişimi kullanıyor mu?
Çocuğun iletişim kurmaya yardımcı olmak için sıklıkla jestler, yüz ifadeleri veya diğer sözlü olmayan ipuçları kullanıp kullanmadığına dikkat edin.
8. Başka gelişimsel sorunlar olduğuna dair endişeler var mı?
Konuşma anlaşılırlığı sorunları bazen daha geniş bir gelişimsel sorunun parçası olabileceğinden, geride kalmış olabilecek başka gelişim alanları veya beceriler olup olmadığını düşünün.
Bu sorular üzerinde düşündükten sonra endişeler devam ederse, profesyonel bir değerlendirme için bir dil ve konuşma terapistine danışmaktan çekinmeyin. Kapsamlı bir değerlendirme veya müdahale gerekebilir.

Online Dil ve Konuşma Terapileri

online therapy 2.webp

Covid-19 pandemisi öncesinde de gerçekleştirilen online dil ve konuşma terapileri, covid-19 pandemisiyle birlikte daha da sık olarak gerçekleştirilmeye başladı. Farklı mekanlarda ama eş zamanlı olarak gerçekleştirilen online dil ve konuşma terapileri başlarda bir zorunluluk olarak ortaya çıksa da, sonrasında büyük kolaylıklar sağladı. Başta şüpheyle yaklaşılan online dil ve konuşma terapilerinin zaman içerisinde yüz yüze gerçekleştirilen dil ve konuşma terapileri kadar etkili ve verimli olduğu görüldü. Hatta bazı durumlarda online dil ve konuşma terapileri yüz yüze gerçekleştirilen dil ve konuşma terapilerinden daha başarılı, hızlı ve verimli sonuçlar verdi. Bununla birlikte yoğun çalışma temposuna sahip bireyler ve aileleri için zaman kazandırdı. Kişiler veya aileleri yolda zaman kaybetmek yerine evlerinden online dil ve konuşma terapileri almayı tercih ettiler. Ancak her dil ve konuşma bozukluğunda olduğu gibi online dil ve konuşma terapilerinden de başarılı ve etkili sonuçlar almak büyük oranda iyi bir değerlendirme sürecine ve hem terapiye ihtiyaç olup olmadığına hem de online dil ve konuşma terapisinin uygunluk kriterlerinin karşılanmasına bağlıdır.

Bu uygunluk kriterlerini incelemek gerekirse danışan, dil ve konuşma terapisti, dil ve konuşma terapi materyalleri ve fiziksel şartlar olarak 4 kategoriye ayırabiliriz. Öncelikle online terapiden fayda sağlaması beklenen bireyin dikkat ve bekleme gibi önkoşul iletişim becerilerinin uygun düzeyde olması gereklidir. Aşırı hareketli, dikkati kolay dağılan birinin online terapileri de sürdürmesi güçtür, Dolayısıyla online dil ve konuşma terapilerine uygunluk kriterlerinden en önemlisini karşılamamaktadır. Bu nedenle online dil ve konuşma terapisi alması istenen bireyin en az dört yaşını tamamlamış olması gerekmektedir. Bu yaş kriterini sağlandıktan sonra bilgisayar başında ilgisini dağıtmadan belli bir süre isbirligi içinde dil ve konuşma terapisti ile birlikte çalışacak dikkat, bekleme gibi iletişim onkosul becerilerde sahip olması gereklidir.

Online dil ve konuşma terapilerini yürütücek ve gerçekleştirecek dil ve konuşma terapistin ise yüz yüze terapilerde yararlandığı bilgi, beceri ve deneyimlerin hepsine online dil ve konuşma terapilerinde de ihtiyaç vardır. Bununla birlikte online dil ve konuşma terapilerinin yürütüleceği ve  gerçekleştirileceği bilgisayar uygulamaları ve platformlarını etkin bir şekilde kullanmayı bilmeli, gerekirse danışanlarına veya ebeveynlere bu platformların nasıl kullanılacağı ile ilgili bilgi ve rehberlik saglamalıdır. Bu platform ve uygulamalar dışında gerekli olan bilgisayar programları, tablet uygulamaları veya yazılımlar için de aynı durum söz konusudur. Ayrıca dil ve konuşma terapistinin sahip olması gereken en temel becerilerden bir diğeri ise dil ve konuşma terapileri gerceklestirdigi bireyin dikkatini canlı tutmasıni ve katılımını sürdürmesini sağlamasıdır. Bazı durumlarda bireyler yaş ve ön koşul iletişim becerileri olarak online terapi kriterlerini sağlasa bile dikkatleri veya katılımları bir terapi seans süresi için yeterli olmayabilir. İşte bu durumda dil ve konuşma terapisti devreye girerek bireyin dikkatini tazelemeli ve terapiye olan katılımı sürdürmeye yardımcı olmalıdır.

Konu fiziksel şartlara geldiğinde ise en sık rastlanan sorun yeteri kadar büyük olmayan ekranlardır. Bazı durumlarda online dil ve konuşma terapilerinin akıllı telefon ekranlarından gerçekleştirildiğini duyuyor bazı durumlarda işe “akıllı telefondan bağlasak olur mu?” gibi sorular alıyoruz. Bu sorunun cevabı elbette “hayir”. Online dil ve konuşma terapisi alan birey dil ve konuşma terapistiyle tüm iletişimi bu ekrandan gerçekleştiriyor ve dolayısıyla yeterli büyüklükte bir ekran olmazsa olmazdır. Bununla birlikte online dil ve konuşma terapisi alan birey hem dil ve konuşma terapistini net bir şekilde duyabiliyor hem de kendi konuşmalarını dil ve konuşma terapistine net bir şekilde iletebilir olmalıdır. İlgi dağıtan çevresel uyaran ve sesler olmamalıdır. Sık yaşanan bir başka sorun işe yetersiz ve kesintiye uğrayan İnternet bağlantısıdır. Hem dil ve konuşma terapistinin hem de online terapi alan bireyin İnternet bağlantısı iyi olmalıdır ki süre ve verim kaybının önüne geçilebilsin. 

Son olarak dikkat edilmesi gereken bir diğer konu ise online dil ve konuşma terapilerinde kullanılan materyallerin uygunluğudur. Nasıl yüz yüze dil ve konuşma terapilerinde danışan ve terapi hedeflerine uygun materyaller seçiliyorsa online dil ve konuşma  terapilerinde de bu kriterlere göre materyaller hazırlanmalı veya seçilmelidir. Ayrıca kullanılacak materyallerin görsel ve işitsel olarak elverişli olmasına dikkat edilmelidir.

Bu öneri yazımızda online dil ve konuşma terapilerine uygunluk kriterlerini ve verimli olması için gerekli olan şartları dört kategoride ele aldık. Online dil ve konuşma terapileri artık bir zorunluluk değil bir tercih meselesidir. Eğer doğru değerlendirme yapılır, uygunluk kriterleri sağlanırsa en az yüz yüze gerçekleştirilen dil ve konuşma terapileri kadar etkili ve verimli olacaktır. Online dil ve konuşma terapisi almayı düşünen bireyler veya ebeveynleri bu kriterleri göz önünde bulundurarak yüz yüze mi yoksa online dil ve konuşma  terapisini mi  seçeceklerine karar verebilirler. 

İngilizce Dil ve Konuşma Terapileri

therapy in english 2.webp

Her ne kadar dil ve konuşma terapistleri yoğun olarak ana dillerinde terapiler gerçekleştirse de, zaman zaman İngilizceyi ana dili olarak konuşan veya ikinci bir dil olarak konuşan bireyler ile de dil ve konuşma terapileri gerçekleştirmeleri de gerekebilir. Bu durum sıklıkla ülkemizde yaşayan; İngilizceyi ana dili veya ikinci dil olarak kullanan bireyler için geçerlidir. Bazı durumlarda ise ana dili Türkçe olan ancak İngilizce konuşmaya ve iletişim kurmaya ihtiyacı ve motivasyonu olan bireyler hem Türkçe hem de İngilizce dillerinde terapiler almaya ihtiyaç duyabilirler. Çok sık olmasa da farklı ülkelerde yaşayan ve farklı anadillere sahip bireyler ile ortak dil olarak ingilizce online seanslar ile  İngilizce terapiler gerçekleştirilmesi gerekebilir.

Ana Dilden farklı bir dilde terapiler gerçekleştirebilmek için hem terapist hem de danışanlar tarafında terapi uygunluk kriterleri vardır. Öncelikle İngilizce terapiler gerçekleştirecek terapistin ileri düzeyde sözlü ve yazılı İngilizceye hakim olması gereklidir. Bunun için bu dilde ileri düzey sözcük bilgisine, dil bilgisine ve kullanım bilgisine sahip olması gerekir. Görüldüğü üzere bunların hepsi bilgi düzeyindedir ve bilgi düzeyinde kalması yeterli değildir. Terapist sahip olduğu sözcük bilgisini, dilbilgisini ve kullanım bilgisini hedef dilde konuşma, dinleme, yazma ve okuma becerilerinde etkin olarak kullanılabilmelidir. Bu anlamda dil ve konuşma terapilerinin gerçekleştirildiği hedef dilin tüm bileşenlerinde ve alanlarında yetkinlik ve yeterlilik gereklidir.

Danışan tarafında ise bazı değişkenler vardır. Eğer danışanın anadili zaten İngilizce ise Türkçede gerçekleştirilen dil ve konuşma terapileri gibi detaylı ve titiz bir değerlendirme sonrasında hedef dilde terapilere başlanıp sürdürülebilir. Ancak, eğer danışan İngilizceyi ikincil dil olarak kullanıyorsa bu noktada durum biraz farklılaşmaktadır. Var olan dil ve konuşma bozukluğunun hem ana dilde hem de ikincil dil olan İngilizcede görülmesi neredeyse kesindir. Diğer bir deyişle bireyin kullandığı dillerin birinde var olan dil ve konuşma bozukluğunun diğerinde olmaması neredeyse imkansızdır. Bu nedenle sadece İngilizcede terapiler gerçekleştirilecek olsa bile danışanın her iki dildeki yeterlilik ve gelişim düzeyi değerlendirilmeli, bilgi toplanmalı ve doğru olarak tespit edilmelidir. Bu yeterlilik ve gelişim düzeyinin günlük konuşma ve iletişimde nasıl kullanıldığına mutlaka bakılmalıdır. Çok büyük farklar olmasa da değişen faktörlere bağlı olarak birey bir dilde diğerinden daha yetkin olabilir. İngilizce terapiler alan birey terapist tarafından desteklenmektedir. Terapist danışanının ebevenylerini veya yakınlarını mutlaka terapi hedefleri, uygulamaları ve süreciyle ilgili bilgilendirmeli eğer mümkünse İngilizce dışında sahip olduğu diğer dilde de ev çalışmalarıyla desteklemelerini istemelidir. İngilizce dil ve konuşma terapilerine ihtiyacı olan bir diğer danışan grubu ise ana dili Türkçe olan ancak İngilizce iletişm kurmaya ihtiyacı ve motivasyonu olan bireylerdir. Burada da her iki dildeki yetkinlik ve yeterlilik düzeylerinin doğru şekilde değerlendirilip tespit edilmesi gerekir ve önceliğin Türkçeye verilerek her iki dilde de dil ve konuşma terapisi hedeflerinin gerçekleştirilmesi gereklidir.

Görüldüğü gibi bir başka dilde terapiler gerçekleştirmek bir yandan ana dilde yapılan terapilere benzerlik gösterse de aynı zamanda farklılıklara da sahiptir. Burada öncelikle önemli olan doğru değerlendirme, tanılama ve gerçekçi hedeflerin belirlenmesidir. Bunlardan sonra yukarıda bahsedilen değişken ve faktörler de göz önünde mutlaka bulundurulmalıdır. Böylelikle dil ve konuşma terapileri daha etkin ve verimli olacaktır.

Ebeveynlerin Dil ve Konuşma Terapilerinde Rolleri ve Görevleri

ebeveynlerin rolleri ve görevleri.webp

Dil ve konuşma terapisinin etkililiğini berlileyen çeşitli faktörler vardır. Bunlar biri de ailedir. Terapiden elde edilen ilerleme ve gelişimin etkililiğinde aileler çok önemli rol oynarlar. Bu nedenle ailelerin terapi sürecinde aşağıda belirtilen noktalara dikkat etmeleri gerekmektedir.
Terapi Aktivitelerine Katılın: Terapistin önerdiği egzersizler ve aktiviteleri takip edin. Evde pratik yapmak, çocuğun seanslarda öğrendiklerini pekiştirebilir. Terapistinizden ne çalışıldığını, hangi amaçla ve nasıl çalışmanız gerektiğini öğrenin. Başarılı bir dil ve konuşma terapisinde terapist çocuğun seansa katılımını en üst düzeye çıkararır. Çocukla gerçekçi ve canlı bir etkileşim kurar. Sizler de evde egzersizleri gerçekleştirirken gerçekçi ve canlı olun. Çocuğunuzun çalışmalara katılımını en üst düzeye çıkarmaya çalışın.
Destekleyici Bir Ortam Sağlayın: Çocuğun konuşma ve dil becerilerini uygulaması için olumlu ve cesaretlendirici bir atmosfer yaratın. Ne kadar küçük olursa olsun başarılarını takdir edin ve onaylayın. Tek düze "Aferin, süper" gibi ifadelerle geçiştirmeyin. Bunları söyledikten sonra çocuğun doğru yaptığı davranışı veya dil-konuşma hedefini açık ve net bir şekilde geri bildirim vererek neyi doğru yaptığını anlamasına yardımcı olun. En önemlisi samimi ve gerçekçi olun çünkü çocuklar sahteliği kolaylıkla fark ederler.
Terapistle İletişim Kurun: Çocuğunuzun ilerlemesini ve yeni stratejileri veya hedefleri anlamak için terapistle düzenli olarak iletişim halinde kalın. Çocuğunuzun davranışları ve gelişmeleri hakkında gözlemlerinizi paylaşın ve yetersiz kaldığınız noktalarda sorular sorun. Terapi seansları sonunda terapistinizden kısa bilgiler alın.
Terapi Hedeflerini Günlük Yaşama Dahil Edin: Konuşma ve dil becerilerini kullanmak için günlük durumları kullanın. Örneğin, terapist seanslarda sözcük bilgisi odaklı çalışmalar yapıyorsa, yemek sırasında veya oyun oynarken yeni sözcükleri kullanmaya özen gösterin. Bu aşamada öğretmen gibi davranmaktan kaçının çünkü amacımız öğretmek değil dik ve konuşma hedeflerini gün içinde bağlam içinde anlam ve iletişim amaçlı kullanmak. Hatırlatmakta fayda var, günlük yaşama terapi hedeflerini uygularken basit ve kısa dil yapıları kullanın.
Sabırlı ve Tutarlı Olun: Her çocuk farklıdır. Aynı dil ve konuşma sorununa sahip olsalar bile terapist olarak kısa bir süre geçirdikten sonra farklılıklar ortaya çıkar. Ilerleme hızları, gelişim grafikleri ve öğrenme sitlleri farklılarşır. İlerleme kademeli olabilir, bu nedenle sabır ve tutarlılığı sürdürmek önemlidir. İlerleme yavaş görünse bile çocuğunuzu cesaretlendirin. Aceleci ve gerçekçi olmayan bekletileriniz tespit edin ve bu beklentileri doğru olanlarla depiştirin. Acele ve gerçekçi olmayan beklentiler gelişime zarar veren en önemli faktörlerden biridir.
Kendinizi Eğitin: Çocuğunuzun özel ihtiyaçları ve terapi teknikleri hakkında bilgi edinin. Bu, onların gelişimini daha iyi desteklemenize ve zorluklarını anlamanıza yardımcı olabilir. Yalnız kendini eğitirken bilgi kaynaklarınız konusunda seçiçi ve eleştirel olun. Elbetteki bilgi edinmek için internetten yararlanacaksınız ancak internette var olan yanlış bilgi kirliliğinden kendiniz koruyun çünkü çoğu zaman bilgiye ulaşmak isteken yanlış bilgi kirliliği nedeniyle kaygılanmanız muhtemeldir. O nedenle doğru referans ve bilgi kaynaklarına başvurduğunuzdan emin olun.
Doğru uzmanlık alanları ile çalıştığınızdan emin olun: Yaşadığınız dil ve konuşma sorununun doğru olarak değerlendirilip tespit edildiğinden emin olun. Gerçekten çocuğunuz bu desteğe ihtiyaç duyuyor mu? Terapiye başlamak için doğru zaman ne zaman? Bunun dışında almanız gereken ek terapi ve eğitimler var mı? Bu soruları sormaktan çekinmeyin. Terapi gerekli iken terapi almamak ne kadar yanlışsa terapiye ihityacı olmayan birinin terapi alması veya terapiye ihtiyacı kalmayan birinin terapilere devam etmesi de o kadar yanlıştır. Çünkü çocuğun zaman ve enerjisi yanlış zamanda veya amaçla boşa harcanacaktır.
Ebeveynlerin aktif katılım göstererek, doğru zamanda doğru görev ve rollerini yerine getirerek, konuşma ve dil terapisinin etkililiğini büyük ölçüde artırabilir ve çocuklarının genel gelişimini destekleyebilir.

Ön Koşul İletişim Becerileri

konuşma anlaşılırlığı sorulacak sorular.webp

Bebek dünyaya gelmesiyle birlikte içine doğduğu dilin seslerini ve kurallarını edinmeye başlar. Herhangi bir fiziksel veya çevresel sorun olmadığı sürece bebegin dil, konuşma ve iletişim gelişimi diğer gelişim alanlarıyla birlikte devam eder. Fakat bazı durumlarda yaşamın erken yıllarında dil, konuşma ve iletişim gelişimi sekteye uğrayabilir. Bu gibi bir durumda kapsamlı bir dil, konuşma ve iletişim değerlendirmesi erken müdahale veya takip ile sorunun çözümüne katkı sağlayabilir. Yaşamın erken yıllarında konuşma üretiminden çok çevreyle anlamlı etkileşimler ve iletişim ön plana çıkmaktadır. Sağlıklı dil ve konuşma gelişimi yaşamın ilk yıllarında anlamlı ve sağlıklı etkileşimleri ve iletişim gelişiminin üzerine inşaa edilecektir. Diğer bir değilse, yaşamın ilk yıllarındaki sağlıklı iletişim ve etkileşim becerileri dil ve konuşma gelişimi için temel oluşturacaktır. Peki bunun için gerekli olan ön koşul iletişim becerileri nelerdir?

Yaşamın ilk yıllarında bebekler aşağıdakiler de dahil olmak üzere önemli iletişim önkoşul becerilerini geliştirir:
- Dinleme: bebekler, dil gelişimi için çok önemli olan seslere ve kelimelere dikkat etmeyi öğrenirler. Anlamlı konuşma seslerini diğer seslerden ayrıştırarak içine doğdukları dilin sesbilgisel kurallarını edinirler. Ayrıca, bebek konuşan kişiyi takip ederek üretilen konuşmadan anlamlar üretmeye başlar.
- Kelime Bilgisi: Güçlü bir kelime dağarcığı oluşturmak çok önemlidir. Çocukların kendilerini etkili bir şekilde ifade edebilmeleri için kelimeleri öğrenmeleri gerekir. Çevrelerinde olan olaylar ve nesneler ile ilgili konuşma üretimleri arasında bağ kurarlar. Sözcük edinimini bebekler için daha etkili ve verimli hale getirmek için onlarla konuşurken yavaş ve kısa cümlelerle konuşmak dil işlemlere becerilerini kolaylaştıracaktır.
- Sözsüz İletişim: Anlamı iletmek için jestleri, yüz ifadelerini ve beden dilini anlamak ve kullanmak iletişimi ve etkileşimi dolayısıyla dil edinim süreçlerini daha etkili hale getirecektir.
- Sıra Alma: Konuşmalarda ve etkileşimlerde sıra almayı öğrenmek, sosyal iletişim becerilerinin geliştirilmesine yardımcı olur. Aynı anda anlamsız sesler çıkarmak yerine sıra alarak konuşma üretimi yapmak ve bebeğin de etkileşime katkıda bulunmasını sağlamak bu becerinin gelişmesine yardımcı olacaktır.
- Taklit Becerileri: Çocuklar genellikle yetişkinlerin ve akranlarının konuşma ve eylemlerini taklit ederek öğrenirler. Burada belirtilen taklit anlamsız hareket veya ses üretimleri olmaktan çok çevresindeki kişiler ile amaçlı iletişim girişimleridir. Bu taklitler sırasında bebek içine doğduğu dil ile oynayarak dil oyunları yaparken iletişim kurduğu kişiyle duygu ve niyet değişimleri gerçekleştirir.
- Göz teması: Göz teması kurma ve sosyal ipuçlarına yanıt verme gibi sosyal etkileşimler başlatma ve sürdürme becerisini geliştirmek yaşamın ilk yıllarında genel gelişim içinde büyük bir paya sahiptir. Göz temasının az olması veya olması gerekenden farklı olması dikkat edilmesi gereken bir durumun habercisi olabilir.
- Duygusal/Duyusal Düzenleme: Duyguları ve duyusal uyaranları yönetme yeteneği, etkili iletişim için çok önemlidir. Duygu dalgalanmalarının aşırı farklılık göstermesi veya çevresel uyaranların aşırı duyusal dalgalanmalara neden olması iletişimi başlatma, sürdürme ve tamamlama becerilerini engel oluşturacaktır. Aynı zamanda böyle bir durum dil, konuşma ve iletişim becerilerinin edinilmesini olumsuz etkileyecektir.

Bu beceriler, çocuğun genel gelişimi, okuldaki ve sosyal etkileşimlerdeki başarısı için temeldir. Ebeveynler, bakıcılar ve eğitimciler, çocuğun ilk yıllarında bu becerilerin geliştirilmesinde önemli bir rol oynamaktadır

İletişim

Sorularınız için bu bölümden mesaj gönderebilirsiniz...

Kekemelik terapisi Ankara, Uzm. Dil ve Konuşma Terapisti

Uzm. Dil ve Konuşma Terapisti

Atahan ÖZMEN

Andikom Dil ve Konuşma Bozuklukları Merkezi

Prof. Dr. Ahmet Kışlalı Mah., İlko Sitesi, 2812. Cad., No: 21 Çankaya / ANKARA

0535 031 61 22

  • Black Facebook Icon
  • Black LinkedIn Icon
  • Black Twitter Icon

Mesajınız başarıyla iletilmiştir.

© Copyright 2024 - Tüm Hakları Saklıdır.

bottom of page